2770759
top of page

RİYÂKÂRLIK

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2021

Yüce Allah buyuruyor:

Ey îman edenler! Allah'a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi başa kakarak ve kalp kırarak (yaptığınız) iyilikleri boşa çıkarmayın. (Bakara, 264)

Bir işi sadece Allah rızası için yapmaya ihlâs ve insanlara gösteriş için yapmaya da riyâkârlık denir. Riyâkârlık gerçekte örtülü bir şirk, yani Allah'a (c.c.) ortak koşma anlamında olduğundan İslâm'da şiddetle yasaklanmış ve haram kılınmıştır.

Allah'ın varlığına, birliğine, O'ndan başka ilâh olmadığına ve âhiret gününe yani mahşer yerinde sorguya çekileceklerine inanmayanlar, mallarını sadece insanlara gösteriş için harcadıklarından,

Allah (c.c.), “Ey îman edenler! Allah'a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi” olmayın diye bizi uyarıyor ve riyâkârlıktan sakınmamızı vurguluyor.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Kim azîz ve celîl olan Allah'ın rızasını taleb etmek için öğrenilmesi gereken bir ilmi, sadece dünyalık elde etmek için öğrenirse, kıyâmet günü cennetin kokusunu bile duyamaz. (İbni Mâce-Ebû Dâvûd)

Başta farzlar, vâcipler ve sünnetler olmak üzere her çeşit İslâmî ilimleri sadece Allah'ın (c.c.) rızasını kazanmak, emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmak için öğrenmek gerekirken,

Kim bunları dünyalık elde etmek, yani belirli bir göreve gelmek, para kazanmak, şan ve şöhret sahibi olmak için öğrenirse, âhirette cennetin kokusunu bile duyamayacak!..

Ebû Hureyre radıyallahu anhü diyor ki:

Ben Resûlüllah (s.a.v.) den işittim, şöyle buyurdu:

Kıyâmet günü insanlardan ilk hesabı görülecek kimse, şehit olarak ölmüş bir kişi (mîzan başına) getirilir. Allah ona verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar. Bunun üzerine Allah:

Peki, bunlara karşı ne yaptın? diye sorar.

- Şehit oluncaya kadar senin için savaştım, der. Allah:

- Yalan söylüyorsun. Sen, “kahraman kişi” desinler diye savaştın, o da (dünyada) denildi, der.

Sonra (zebânilere) emrolunur da, o kişi yüzüstü sürüklenip cehenneme atılır.

Sonra ilim öğrenmiş (başkalarına) öğretmiş ve Kur'an okumuş bir kimse (mîzan başına) getirilir.

Allah ona da verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar. Allah:

Peki, bu nimetlere karşı ne yaptın? diye sorar.

⁃ İlim öğrendim, (başkalarına) öğrettim ve senin rızan için Kur'an okudum, der. Allah:

Yalan söylüyorsun. Sen, “âlim desinler” diye ilim öğrendin, “ne güzel okuyor” desinler diye Kur'an okudun, (bunlar da dünyada) denildi, buyurur.

Sonra (zebânilere) emrolunur ve o da yüzüstü sürüklenip cehenneme atılır.

Sonra Allah'ın kendisine her çeşit mal ve bolluk verdiği kimse (mîzan başına) getirilir. Allah o kişiye de verdiği nimetleri hatırlatır ve o da hatırlar.

Allah:

- Peki, sen bu nimetlere karşı ne yaptın? der.

- Verilmesini sevdiğin yerlerden hepsine sadece senin rızan için verdim, der. Allah:

- Yalan söylüyorsun. Gerçekte sen bunları, “ne cömert” (eli açık, yardımsever) desinler diye yaptın. Bunlar da (dünyada) denildi, buyurur.

Sonra (zebânilere) emrolunur, o da yüzüstü sürüklenip cehenneme atılır. (Müslim)

Bu hadîs-i şerîf, riyâkârlığın ne derece çirkin ve iğrenç bir şey olduğunu ve riyâkârlıkla yapılan amellerin ve her çeşit hayırlı işlerin âhiret âleminde hiçbir şeye yaramadığını açıkça gösteriyor.

Bu nedenle atalarımız, “İhlâsla verilen bir lira, riyâkârlıkla (gösteriş için) verilen binlerce liradan hayırlıdır” demişler. Gerçekten de hak olanı, doğru olanı budur.

Çünkü Allah rızası için değil de gösteriş için savaşa katılan ve düşmanla çarpışırken ölen kimse, “Şehit oluncaya kadar senin için savaştım” diye mahşer yerinde yalancı şehitliğine güvenirken, Allah (c.c.):

“Yalan söylüyorsun. Sen, kahraman kişi desinler diye savaştın, o da (dünyada) denildi”, buyuracak. Riyâkârlığı kendisine huy edinen kimsenin diğer amelleri ve yaptığı hayırlar da geçersiz olunca, Allah (c.c.) zebânilere emir verecek, “Bunu yüzüstü sürükleyip cehenneme atın” diyecek.

“İlim öğrendim, (başkalarına) öğrettim ve senin rızan için Kur'an okudum” diye, gösteriş için yaptığı amellerine güvenen kimseye de, Allah (c.c.):

“Yalan söylüyorsun. Sen, âlim desinler diye ilim öğrendin, ne güzel Kur'an okuyor desinler (insanlar beğensin) diye Kur'an okudun, bunlarda (dünyada) denildi” buyuracak. Gösteriş için yaptığı diğer amelleri de geçersiz olunca Allah (c.c.) zebânilere emir verecek, “Bunu da yüzüstü sürükleyip cehenneme atın” diyecek.

Sonra, “Verilmesini sevdiğin yerlerden hepsine sadece senin rızan için verdim” diye gösteriş için yaptığı harcamalarına güvenen servet sahibine de, Allah (c.c.):

“Yalan söylüyorsun. Gerçekte sen bunları ne cömert (eli açık, yardımsever) desinler diye yaptın, bunlarda (dünyada) denildi” buyuracak. Bu kimsenin gösteriş için yaptığı diğer amelleri de geçersiz olunca Allah (c.c.) zebânilere emir verecek, “Bunu da yüzüstü sürükleyip cehenneme atın” buyuracak.

Yüce Allah buyuruyor:

(Ya Muhammed!) De ki: Ben de sizin gibi ancak bir insanım. (Bir farkla ki:) Bana İlâhınızın bir tek İlâh olduğu vahyediliyor. Kim Rabbine (gerçek mü'min olarak) kavuşmak istiyorsa, sâlih amel işlesin (ihlâsla ibâdet etsin) ve Rabbine ibâdette hiçbir şeyi O'na ortak koşmasın (gösteriş yapmasın). (Kehf, 110)

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Sizin için en çok korktuğum şey, küçük (gizli) şirktir. (Sahâbeler:) Ya Resûlallah! Küçük şirk nedir? dediler. Buyurdu ki:

Riyâdır. Azîz ve celîl olan Allah kıyâmet günü ihlâs ile amel eden kullarına mükâfatlarını verdiği zaman, gösteriş için amel edenlere diyecek ki: Dünyada gösteriş yaptığınız kimselere gidin de, mükâfatınızı onlardan alın. (Ahmed İbni Hanbel-Beyhakî-Taberânî)

***

Ahmet Tomor Hocaefendi


İHLAS İLE ALLAH'A KULLUK ETMEK KONULU SOHBETİMİZ



 
 
 

Commenti


  • Heyecan - Siyah Çember
  • Ahmet Tomor Fotoğraf Albümü
  • Ahmet Tomor Hocafendi Instagram
  • ATH MEDYA Facebook
  • Ahmet Tomor Hocafendi Youtube
bottom of page